Welcome to Our Website

Sanayi ve Teknoloji Bakanı: Türkiye’de AR-GE ve tasarım merkezi sayısı 1600’ü geçti

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türkiye’de AK Parti iktidara geldiğinde hiçbir özel sektör firmamızda AR-GE merkezi bulunmuyorken, bugün Türkiye’nin 1600’den fazla AR-GE ve tasarım merkezi var. 2002’de 29 bin olan AR-GE personeli sayımız 272 bine ulaşmış, Türkiye’miz adeta dev bir AR-GE ordusu kurmuş durumdadır.” dedi.

Zonguldak’ın Gökçebey ilçesinde Creavit AR-GE Merkezi açılış töreninde konuşan Kacır, emeğin ve alın terinin şehrine kazandırılan bu altyapının Çanakcılar Şirketler Grubu’na ve millete hayırlı olmasını temenni etti.

Bakan Kacır, 2008 küresel finans krizi ve pandemi sonrasında liberal ekonomiyle ilgili kabul edilmiş, hatta ezberlenmiş söylemlerin bizzat onları koyanlar tarafından terk edildiğini vurgulayarak, barış, huzur ve refah getirmesi beklenen mevcut dünya düzeninin, tam aksine bölgesel çatışmaları tetiklediğini anlattı.

“Türkiye, böyle bir tabloda insanlık için adalet ve merhamet parolasıyla hareket ediyor. Kurulmak istenen tekelci düzene itiraz ederek güçlü sanayi ve teknolojisi, istikrarlı siyasi yapısı, insana ve insanlığa verdiği kıymetle bölgesinde ve dünyada umut ışığı oluyor.” diyen Kacır, bugünlere kolay gelinmediğini dile getirdi.

Türkiye’nin birinci ve ikinci sanayi devrimini ıskaladığını, 70’lerde ağır sanayi altyapısını kurma fırsatını kaçırdığını, 80’lerde ise serbest piyasalarda güçlü endüstriye sahip olamadığı için küresel düzeyde rekabet gücü elde edemediğine değinerek, 90’lı yıllarda da enerjisini ve gücünü siyasi istikrarsızlık ve terörle tükettiğini ifade etti.

Kacır, son 22 yılda bu tabloyu değiştirerek sanayiden enerjiye, ulaştırmadan eğitime, sağlıktan çevre ve şehirciliğe kadar her alanda Türkiye’yi yatırımlarla ilmek ilmek dokuduklarını belirterek, “Bugün Türkiye, askeri insansız hava aracı üretiminde dünyada lider, ticari araç, güneş paneli, beyaz eşya, çimento, demir çelik ve seramik sağlık gereçleri üretiminde Avrupa’da birinci olabilen Türkiye’yi inşa ettik. Savunma sanayiinde ülkemizi liderliğe taşıyan yeni nesil endüstri politikasını sivil alana taşıyarak akıllı milli otomobilimiz Togg’u başarıyla yollara çıkardık.” şeklinde konuştu.

“Karadeniz gazının kullanım sürecini 3 yılın altına çekmeyi başardık”

Şimdi “Türkiye Yüzyılı”nda, Milli Teknoloji Hamlesi’ni gerçekleştirerek ekonomik ve siyasi bağımsızlığı tahkim etmek üzere her alanda yeni atılımlar gerçekleştirdiklerine işaret eden Kacır, planlı sanayi alanlarıyla, yatırım teşvikleriyle tüm şehirlerde olduğu gibi Zonguldak’ı da yeni yatırımlarla buluşturduklarını kaydetti.

Kacır, son 22 yılda 2,6 milyar lira yatırımla kente yeni organize sanayi bölgesi, 2 sanayi sitesi ve 3 endüstri bölgesi kazandırdıklarını, organize sanayi bölgelerinde istihdamı 9 katına çıkararak 6 binden fazla ilave istihdam oluşturduklarını bildirdi.

Güçlü sanayi altyapısının olmazsa olmazının, enerji arz güvenliğinin sağlanması olduğunun altını çizen Kacır, şöyle devam etti:

“Karadeniz’de yürüttüğümüz yoğun sondaj ve keşif faaliyetleri sonucunda ülkemizin enerji bağımsızlığı yolunda tarihi bir adım olan Karadeniz gazını da devreye aldık. Dünyada keşfedilen gazın işlenip kullanıma sunulması genellikle 6-7 yıl gibi bir zaman alırken, biz bu süreci hızlandırarak 3 yılın altına çekmeyi başardık. İnşallah yeni kuyularla tam kapasiteye ulaştığımızda, ülkemizin yıllık doğalgaz ihtiyacının önemli kısmını Karadeniz’deki doğalgaz sahalarımızdan karşılıyor olacağız.

Projeyle enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmanın yanında Zonguldak ve çevresini önemli lojistik ve üretim merkezine dönüştürüyoruz. Özellikle, güçlü lojistik bağlantılarıyla ulusal ve uluslararası yatırımcılara entegre sanayi altyapısı sunacak Filyos Endüstri Bölgesi’nin tamamlanmasıyla Zonguldak’ımız orta-yüksek ve yüksek teknoloji odaklı yatırımlara ev sahipliği yapacak. Ülkemizin enerji üssü olmanın yanında katma değerli üretimin ve nitelikli istihdamın adresi olacak.”

Bakan Kacır, ülkenin üretim odaklı kalkınma yolculuğunda seramik sektörünün, yüzde 80’in üzerinde yerli girdi oranıyla cari açığı azaltmada stratejik öneme sahip olduğunu anlatarak, “Sağladığımız siyasi istikrar, yatırım teşviklerimiz ve insan kaynağımızla sektörümüz bugün dünyada söz sahibi konuma erişti. Başarı hikayesinde elbette Çanakcılar Şirketler Grubu’nun da katkısı büyük ve kıymetli. 1960 yıllarda bir atölyede başlayan üretim serüveni bugün 129 bin metrekare kapalı alanda 1200’den fazla çalışanıyla estetik, sağlıklı, kaliteli ve doğa dostu ürünler tasarlayan, seramik ve banyo sektöründe birçok ilke imza atan, ülkemizin gurur kaynağı, dünya markası dev bir topluluğa dönüştü.” ifadesini kullandı.

“Ülkemiz kendisine güvenenlere kazandırmaya devam edecek”

Seramik sektörünün uluslararası arenada rekabetçiliğini koruması için AR-GE yatırımları, kalite ve estetik odaklı üretimin hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Kacır, bugün açılışını yaptıkları 1000 metrekare alana kurulu merkezin, sektörün katma değer odaklı üretim yolculuğuna yeni soluk katacağını dile getirdi.

Kacır, yeni nesil seramiklerin geliştirilmesi ve seramik atıkların geri dönüşümüne yönelik çalışmalarıyla merkezin, Creavit’in inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı büyümesine öncülük edeceğini belirterek, “Tabii biz bunlarla yetinmiyoruz. Çıtayı yüksek tutmak lazım. Gelecekte kendilerinden birçok patent, faydalı model, endüstriyel tasarım ve uluslararası ödül beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Geçmişteki tecrübelerini göz önüne aldığımızda başarılı olacaklarından şüphe duymuyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’nin, insan kaynağı kapasitesiyle büyük potansiyele sahip olduğuna işaret eden Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:

“Asya’dan Avrupa’ya, Orta Doğu’dan Afrika’ya kıtalararası köprü vazifesi gören Türkiye, bölgesinin parlayan yıldızı olarak küresel üretim ve AR-GE üssüne dönüştü. Sadece son 22 yılda Türkiye’de teknoparkların sayısını 2’den 101’e, teknoparklarda faaliyet gösteren, AR-GE ve inovasyon yapan firmalarımızın sayısını 56’dan 10 binin üzerine çıkardık. Türkiye’de AK Parti iktidara geldiğinde hiçbir özel sektör firmamızda AR-GE merkezi bulunmuyorken, bugün Türkiye’nin 1600’den fazla AR-GE ve tasarım merkezi var. 2002’de 29 bin olan AR-GE personeli sayımız 272 bine ulaşmış, Türkiye’miz adeta dev bir AR-GE ordusu kurmuş durumdadır. Bir kez daha yatırımcılarımıza seslenmek istiyorum. Türkiye’nin kapısı dünyanın bütün yatırımcılarına açıktır. Yatırım teşviklerimizle, planlı sanayi uygulamalarımızla, girişimci ve yenilikçi yaklaşımla yatırımcıların yanında olmaya devam edeceğiz. Ülkemiz, kendisine inananlara, güvenenlere hep kazandırdı ve kazandırmaya da devam edecek.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir